16 Ekim 2011 Pazar

Elvis Presley !

 Şimdi size bir numaram hakkımda kısa bir yazı yazacağım daha önce buna benzzer Michael Jackson konulu da yazmıştım.
  Şimdi bol paçalı hafiften masum bakan saçları yana taranmış olup sonradan kendi tarzını yaratan kalın ve uzun faullu Elvis Presley bu işinn bir numarasıdır . Tabi "bence" getirilmeli buraya . Elvis'e olan hayranlığım 2009 yılında başladı . Aslında ismini duyuyordum ha birde GTA 'da Elvis görünümlü yayalar vardı orada görmüştüm biraz çocukça ama 2009'da 15 yaşlarındaydım . The Wonder Of You şarkısının girişine bitmiştim . O an Elvis'i dinlerken farkı hissettim . Yaşıyordum . O söylerken sanki yanınızda gibi . Onu dinlerken aynı hisleri yaşıyorsunuz gibi . o söylerken ilk başlar da tüylerim ürperdi , sonra mutlu oldum sonra bir baktım Elvis dinliyorum sonra bir baktım sadece Elvis dinliyorum . Bindiği araba bile göz kamaştırıyordu . Eminim ki yaşadığı hayatta öyleydi . Göz kamaştırıcı hani bir görünüm vardır ya , ünlüler taş kalplidir kimse ile konuşmaz pahalı arabalar evler ve egoları her zaman onlar için ön sıradadır diye . Elvis'de öyle görünüyordu . Ama ben hayranıyım . Bir ben öyle görmüyorum . Bence onlarında bir kalbi vardır . İçerlerde bir yerlerde . Klpleri altın kaplama değildir . Elvis Presley takıntı değil hayranlıktı . Bir çok insan ondan ilham alıyordu . Bunu bende deniyeceğim .

  Biraz karmaşık bir yazı oldu . Duygularımı ifade ederken sıkışıyorum sanki bir yerlerde ama olsun umarım anlatmak istediğim konuyu anlatabildim . Eğer bir "kıza" Elvis kadar hayran olursam onu hiç bırakmam

15 Ekim 2011 Cumartesi

Sınava Çalışmanın Zararları

 Biliyorum uzun zamandır yazmıyordum bu sefer değişik bir yazı olacak nerden başlasam bilmiyorum hiç bu türde yazmadım ama ygs stersinde yaşadıklarım anlatacam neyse tamam gülmüyorum şey hadi yazıyorum

  Matematik dersin de  hoca konuyu anlatırken birden " bize ney amına koyim yaa " dedim içimden söylediğimi zannediyordum hoca anlamadım deyince bende tekrar anlatmasını istedim genelde küfür etmem ama ağızdan kaçtı işte neyse , otobüs beklerken 1 saatte bir geçen otobüsümü yarım saat bekledikten sonra önümden geçti ve ben mal gibi baktım tepki vermedim tam bir saat durakta bekledim . Test çözerken 30 soruda 26 net yaptım ama yanlışları doğru gibi okuyup 4 net sandım ve zekama sövdüm sonra farkına vardım tabi mutlu oldum . Dolmuşta önümde oturan kız telefonda "otobüsteyim hayatım" deyince ben dolmuşa binecektim diye heyecan yaptım az kalsın iniyordum . Yine dolmuşta 1 yıldır yıkılmış olan altıkat köprüsünü görmeyince burda köprü vardı yanlış binmişim diyerek dolmuştan indim . Farkedince acı oldu . Ve gece  , uyandım ne amaçla olduğunu bilmeden kafamı kapıya çarptım sonra buzdolabının tuşuna bastım ama kapısını açmadım çünkü asansör bekliyordum . ayakta ne kadar kaldığımı hatırlamıyorum . ( 1 senedir asansöre binmedim )
 
 Yukarıda anlattıklarım tamamen gerçekleri yansıtıyor . Sabah okul ,  öğlen iş , akşam ise dersler ve sınava çalışma stresinde çırpınıyorum . Belki de hayatımın en güzel yılları böyle geçiyor . Bu olaylar kesinlikle sınav stresinden yanlış anlaşılmasın . Buraya gülücük koydum . Siz siz olun ygs ya da lys zıkkımına çalışırken , Bir işte çalışmayın bazen tarih testleri çözerken aşağıya kod yazıyorum <a href falan neyse Kahkahalarınızı yorumlara bekliyorum.

2 Ekim 2011 Pazar

Belki Bir Gün Çok Severim Seni .

Ben kötü biriyim . Birine o kadar kötü davrandım ki şu an çok boş hissediyorum . Sevip sevmediğimi bilmediğim ve beni bu kadar seven görmediğim birini kaybettim . Kendi ellerimle . İttim .

 İnsanoğlu nankör . Sanırım o tayfaya girdim bende. Hani sizi seven olmadığını düşünürsünüz ya tanrıya ağıt yakarsınız aslında tanrı yollar biz beğenmeyiz .Ama benim ki beğenmemek değildi . Sadece lanet olsaı birinin bıraktığı korkaklık hissi . Başka hiç bir şey değil . Onun yüzünden kimseyi sevememez olmuşum . Hoşlandığım birini sırf onu az severim diye terkettim ben . Onun yüzünden . Lanet olsun ki siktir git artık içimden dedim o gece . Beni seven kız giderken beni sevmeyen kıza siktir git artık dedim . Ama gitmedi . Gitmiyor ki . Belkide beni seven kızı sevecektim o gitse belkide mutlu olacaktık . Tam bir aydır dibe vurmak için yer arıyorum . Tam bir aydır bu adını koyamadığım havayı çıkarmak istiyorum . Biliyormusun deli gibi içip dibe vurmak istiyorum . Bir güm boyunca uyumak . Sonra ne mi olacak ? Belki de hiç bir şey , ama denemeliyim . Unutamıyorum , ak mı saplantı mı  yoksa hasret mi bunu adı ? Bu amına koyduğumun duygusunun adı ne ? Aşk bu mu ? Bu aşksa Mecnun neydi peki ? Hayır bu aşk olamaz . Geceleri garip bir rüya görüyorum sebebini ona bağlıyorum o olsun lütfen saçma bir rüyadan ibaret olsun . Ama değil işte

 Beni seven kız ; umarım bir gün çok severim seni . Ben beceremedim . Giderken "seni seviyorum" derken "ben de " diyemedim . Umarım bir gün derim . Ben gitmek istemedim . İçimdeki git dedi . Ben bencil değilim . Seni sevmeyen biri olmak istemiyorum . Belki birgün çok severim seni .